7 Mayıs 2010 Cuma

sanat kimin içindir?


evet bu afişmi desem albüm kapağımı desem printer çıktısımı desem kibariyeye olan bakışımı temelden değiştirdi.

kibariye ve sanat:

sanat toplum içinmidir yoksa yine sanat içinmidir tartışmaları biliyoruzki cumhuriyet sonrası türk edebiyatının baş sorunu olmuş ve roman alanımızda (bu alanımız aslında bence şaibeli bir alan)(alan veren belli değil) büyük çekişmelere sebep olarak kısır döngülü bir sürece sebep olmuştur. Bir taraf bana ne toplumdan banamı toplandılar diyerek bencilliğini ,diğer tarafta çilekeş analarımız yiğit koçlarımız diyerek yalakalığını sivriltmiş ve her zaman ülkemizin kaçınılmaz sonu gibi ikili kutuplaşmaya sebep olmuşlardır.

peki kibariyenin olaya olan bağlantısı nedir?

ilk bağlantı kibariyenin halktan bir insan olmasıdır
diğer bağlantı ise ülkemizde ayrımcılığa maruz kalan azınlık bir etnik kökenin ferdi olmasıdır
üçüncüsü nağme hastası milletimizi etkileyen bir sesi olmasıdır
dördüncüsü ise herkesin uzaylı gibi baktığı başbakana enseye şaplak bir sohbet yaşatmasıdır

bunlar ne demek oluyor,açıkçası bu hanımefendi sanatın aslında hiçkimse için daha değerli olmadığını herkes için aynı değere farklı dozlarda önem teşkil ettiğini gösterir,çünkü kendisi halktan olmanın ayıp olmadığını bilecek kadar halktan ama sanatçınında halktan daha cesur olması gerektiğini bilecek kadarda sanatçıdır.

kimi yazarlarımız,ressamlarımız,tiyatrocularımız sanki dünyadaki sekinci harikaymışçasına bir tavır sergileyip avrupadaki ve amerikadaki ve hatta uzak doğudaki meşlektaşlarını kopyalarken,bu hanım efendi bulunduğu toprağa ait öğretileri sergilemektedir ama kendi gibi bu toprağı örnek alan sanatçıların bazı güçler karşısında elpençe divan boynu eğik duruşunun aksine ,ülkemizin en güçlü ve korkulur şahsına en samimi şekilde kıyak adamsın deme cesaretini göstermiştir.

Bazıları ama bişey yapmadıki yalakalık yaptı diyebilir.Hayır bu yalakalık değildir,birinin tavrını ve edasını beğendiğinizi bildirmek aslında erdem dir,çünkü her olayı her şahsı kısacası size ait olmaya her gerçeği dışlamak ve aşağılamak kolaycılık üstüne üstlük kötülüktür, kısacası hem üretmemek hemde üretene kin kusmaktır.

Şimdi bir şeyler anlatmış olmanın bana verdiği rahatlıkla tabi ki gidip kibariye dinlemiyeceğim ama aynı zamanda dinleyeni de hor görmeyeceğim sayın birinci ikinci üçüncü allah bilir kaçıncı yeniciler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder